Sonuç Bildirgesi
1. İslam dini gerçek bilimle çatışmaz. “Din ayrı bilim ayrıdır” düşüncesi materyalist felsefenin ürünüdür. Bilimle din, akılla vahiy arasındaki kavga, İslâm medeniyetinin kavgası değildir. Çünkü bilimlerin konusu Allah’ın kudret sıfatının eseri olan kâinat kitabıdır. Kur’an da, Allah’ın Kelam sıfatından gelmiştir. Bunlar arasında çelişki ve çatışma olamaz. Tam aksine, Kur’an kâinat kitabının bir nevi tefsiridir. Çok sayıda ayet ve hadis metninden anlaşıldığı üzere, İslâm dini ilme ve ilim adamına büyük önem vermektedir.
2. Bilim dünyası yaklaşık iki yüz yıldır ateizmin tesiri altındadır. Bu felsefe, kâinattaki bütün varlıkları tesadüf ve tabiatın eseri olarak görmekte ve sadece laboratuara giren maddeleri bilimsel veri olarak kabul etmektedir. Bu felsefî görüşte; insanın duygu ve düşünceleri dikkate alınmamaktadır. Hâlbuki kâinatın ve insanın yaratılışını anlamada sadece fizik, kimya ve biyoloji kanunları yeterli değildir. Bunun için bütüncül düşünceye ihtiyaç vardır. Yani maddenin yanında mananın da dikkate alınarak bilimin metotları çerçevesinde yaratılış hakikatinin değerlendirilmesi gerekir.
3. Nobelle mükâfatlandırılan Pakistanlı fizikçi Prof. Dr. Muhammed Abdüsselam ilimleri; “Allah’ın kâinattaki eserlerini inceleme san’atı” olarak tarif eder. Bilimler kâinattaki varlıkları inceler. Dolayısıyla bilimlerin ele aldığı konular kendi dilleriyle yaratıcılarının varlığını ve birliğini gösterirler. Günümüz bilim camiasında genellikle kâinattan elde edilen bilimlerin takdiminde Yaratıcı nazarlardan gizlenmekte, sebepler doğrudan işi yapan fail olarak verilmektedir. İşte bu kongrelerde fiilde fâilin, sanatta sanatkârın, eserde ustanın, nimette mün’imin nazara verilmesinin zarureti dile getirilmiştir. Bir başka ifade ile ilmî metotlarla elde edilen bilgiler, tesadüf ve sebeplere havale edilerek değil, tevhidi bakış açısı ile verilmelidir. Bilim dili olarak, kültür değerlerimizle uyumlu bir dil kullanılmalıdır.
4. Yaratılış, küllîdir, umumidir. Bütün varlıkların teşkilini içerisine alır. Yani, Cenab-ı Hak bir varlığı tedrici olarak belli süreçler içinde yarattığı gibi, ani ve def’i olarak bir anda da yaratır.
5. Evrim ve yaratılış konusunda bir kavram kargaşası ve bilgi kirliliği vardır. Herkesin evrimden anladığı ve kastettiği farklıdır. Evrim kelimesi; Tekâmül, Tebeddül, Tegayyür, Tahavvül ve Evolusyon gibi otuza yakın tabir ve terim yerine kullanılmaktadır. Bunlardan Tekâmül, Tebeddül, Tegayyür ve Tahavvül gibi tabirler, değişimi, başkalaşmayı ve farklılaşmayı ifade etmektedirler. Bunlar teori değil birer kanundur. Ancak bir türden bir başka türün tesadüfen meydana geldiğini ifade eden Evolusyon manasındaki evrim ise herhangi bir delile dayanmayan felsefi bir görüştür. Bu bakımdan evrim ve yaratılış terminolojisi hazırlanması zarureti vardır.
6. İlkokuldan başlayarak üniversite öğrencilerine kadar bir taraftan gençlerin müspet fenlerle teçhizi, diğer taraftan manevî değerlerle tahkiminin önemi vurgulanmıştır. Bunun sonucu olarak müsbet ilimlerle dini ilimlerin mezc edilerek verilmesiyle, gençlerimizin hem taassuptan hem de hile ve şüphelerden kurtulacakları ve uzaklaşacakları; böylece ailesine, vatanına, milletine bağlı mükemmel insan modelinin ortaya çıkacağı ifade edilmiştir.
7. Kâinattaki varlıkların yapılarını ve harikalıklarını ortaya koyan “belgesellerde evrimci bakış açısı yerine kültürümüze uygun mananın ve dilin kullanılmasının gerekliliği” dile getirilmiştir.
8. Günümüzde gittikçe artan Darwinizm, Sekülerizm ve Deizm gibi bir takım düşüncelerin genç kuşaklarda hâsıl ettiği şüphelerin giderilmesinde Bilimler Işığında Yaratılış kongrelerinde sunulan makalelerin ciddi tesiri görülmüştür.
9. Türkiye’nin farklı bölgelerindeki bilim insanlarının (fen/tıp bilimci, ilahiyatçı ve sosyal bilimci vb.) üniversitelerde ve halka açık kültür merkezlerinde yaratılışın mana ve gayesini nazara veren paneller yapması tavsiye edilmiştir.
10. Yaratılış konusunda tebliğler doğrultusunda raporlar hazırlanıp Yükseköğretim Kurulu, Millî Eğitim Bakanlığı, TRT vb. kurumlara iletilmesi uygun görülmüştür.
11. Bu kongrelerin her yıl farklı bir Üniversitede yapılmasının faydalı olacağı dile getirilmiştir. 2020 yılında Dumlupınar Üniversitesi tarafından düzenlenecektir.
12. “Bilimlerin Diliyle Yaratılış” şeklinde üniversitelerde seçmeli bir dersin okutulabileceği önerisinin ilgili makamlara iletilmesinin faydalı olacağı dile getirilmiştir.
25.10.2019
III. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi
Bilim Kurulu